Banka çalışanları, çağrı merkezi çalışanları, yazılımcılar, araştırmacılar, serbest çalışanlar ve dahası… Kimi evde, kimi işyerinde mesai yapıyor. Şirketlere karşı güçlenme amacıyla kurulan dayanışma ağı Plaza Eylem Platformu’nun (PEP) yaptığı anket beyaz yakalıların korona günlerinde yaşadıkları sorunları ve taleplerini sergiliyor. Sorularımızı toplu olarak yanıtlayan PEP üyelerini dinliyoruz.
Neoliberal kapitalizmin taarruzu sadece maddi alana değil, ruhsal alan da işgal altında. Peki, ruhsal alanın işgal görüngüleri neler, bunlarla nasıl mücadele edilebilir? Plaza Eylem Platformu’nun geliştirdiği dayanışma araçlarını Eylem Akçay’dan dinliyoruz…
YKB’de çalışırken yoğun ve mobingle çalışma sonrası beyin kanaması sonucu hayatını kaybeden Nadide Kısa’yı andığımız Çalışma Acısı İle Mücade Günlerinde sanatçı Burak Delier’in tasarladığı hatıra paralarından oluşan Nadide Kısa Anıtı, Plaza Eyem Platformu tarafından Yapı Kredi Bankası’nın Levent’teki Genel Müdürlük binasına “yerleştirildi.” Yerleştirme videosunu şuradan izleyebilirsiniz. Haber için ise şuraya bakın. Nisan ayı boyunca Nadide Kısa anısına Çalışma Acısıyla Mücadele Günleri düzenliyor. Bu etkinlikle mobbing konusunda şirketleri uyarmak ve farkındalığı artırmak hedefleniyor. Yılın mobbingcisi anketinin değerlendirmesi şurada.
2008 yılında IBM’deki sendika mücadelesi ile filizlenen ve beyaz yakalıların bir dayanışma ağı olarak sınıf mücadelesine katkıda bulunmaya çalışan PEP 10 yaşını doldurdu. Bu anlamlı günü 22 Aralık Cumartesi günü Muaf Kadıköy’de bir parti ile kutladık.
Krizin bizim krizimiz olmadığını, krize karşı yalnız olmadığımızı diğer demokratik kitle örgütleriyle beraber, Bakırköy Özgürlük Meydanında bir mitingle dile getirdik.
Drama yöntemiyle krizle mücadele için dayanışmacı çözümler üretmek amaçlı etkinliğimizi Kaç Bize Gel, Politeknik ve Toplumcu Mühendisler ve Mimarlar Meclisi ile beraber düzenledik. Kimya Mühendisleri Odasında gerçekleştirdiğimiz etkinlikte sorunların üzerine üretken ve yaşama sevincini koruyarak gitmenin yollarını araştırdık.
TMMOB Makina Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi’nin dördüncüsünü düzenlediği İşçi Sağlığı Ve İş Güvenliği Yerel Sempozyumunda çalışma şartlarının sağlık soruna nasıl evrildiğini anlattık.
“Bu Ülkeden Gitmek”in yazarlarından Gözde Kazaz ile birlikte kitabı ve Yeni Türkiye’nin göç iklimini konuştuk.
Bu sene 3 günlüğüne Trilye’ye gittik. Zaman sınırı olmadan sohbet edip, Plaza Eylem Platformunda hem şimdiye kadar yaptıklarımız hem de bundan sonra yapacaklarımız üzerine değerlendirmeler yaptık. Ama daha çok oyunlar oynadık, eğlendik.
Nadide Kısa‘ya mobbing uyguladığı, hakaret ettiği bilinen müdür, bankanın Kadıköy Altıyol şubesine atanmış ve şubedeki kısa çalışma hayatına iki ağır mobbing vakasıyla imzasını atmıştı. Bir çalışan, uğradığı hakaret ve mobbing yüzünden işyerinde bayıldı, hastaneye kaldırıldı. Konuyla ilgili bir basın açıklaması gerçekleştirdik. Şuradan izleyebilirsiniz.
“Beyaz Yakalı Göçü – Yurtdışına Göç” etkinliğimiz skype üzerinden katılımlarla gerçekleşti.
Akıl ve beden sağlığımız işten önemlidir. Ekonomi bahane edilerek yoğunlaştırılan iş yaşantısı bizi, ruhumuzu ve bedenimizi yıpratıyor. Garanti Bankası’nın İstanbul 4. Levent şubesinde çalışan Ahmet Öncül kalp krizi geçirdi. 43 yaşında ve 2 çocuk babası olan Öncül hayatını kaybetti. Ahmet 11 yıllık çalışandı. Yoğunlaştırılmış bankacılık çalışma koşullarını protesto ettiğimiz basın açıklamamıza şuradan erişebilirsiniz. /
27 Nisan Cuma 12.45 Maslak Windowist Metro çıkışında buluşup ING önüne yürüdük ve orada çalışma koşullarını protesto ettik. Açıklamamıza şuradan erişebilirsiniz.
Maltepe’deki 1 Mayıs kutlamalarına “Cesaretin Geleceği Değiştirmeye Yeter” pankartımızla yürüdük.
Kutlamanın videosunu şuradan izleyebilirsiniz.
—————————————————————————————————————-
23 Aralık 2017’de Antikapitalistler tarafından Taksim’de bulunan Cezayir Toplantı Salonu’nda düzenlenen Emek Forumunda diğer sektörlerden işçilerle beraber bir sunum yaparak çalışma koşullarımızı paylaştık.
19 Aralık 2017, Turkcell çalışanı ve Fizik Mühendisleri Odası başkanı Alper Mertoğlu’nun Turkcell’e açtığı işe iade davasında bulunduk. Dayanışma için adliye önünde yaptığımız açıklamaya şuradan erişebilirsiniz.
14 Kasım 2017’de Plaza Eylem’den Eylem Akçay, Aslı Odman’ın Kampüssüzler programının konuğu oldu. Programın teması “Ohal’de olağan ruh halleri, nasıl sağalacağız?” idi. Programı şuradan izleyebilirsiniz.
5-12 Kasım 2017 tarihleri arasında, İşletme Hastalığına Tutulmuş Toplum yazarı, klinik sosyolog Vincent de Gaulejac İstanbul’daydı. 8 Kasım’da Galatasaray Üniversitesi’nde konferans veren Gaulejac, 10 Kasım’da da GSÜ öğrencileri ve hocalarıyla beraber Dünyada Mekan’da PEP ve TODAP’ın (Toplumsal Dayanışma için Psikologlar Derneği) misafiriydi. Biz de kendisinden birkaç metin çevirdik. Şuradan okuyabilirsiniz.
18 Ekim 2017’de Yapı ve Kredi Bankasında çalışırken uğradığı mobbing ve kötü çalışma koşulları sonrasında beyin kanaması geçirerek hayatını yitiren Nadide Kısa hakkında İstanbul Levent’teki Yapı Kredi Plaza önünde basın açıklaması yaptık. Açıklamadan önceki hafta çeşitli yerlerde çağrı metinleri dağıttık. Detaylar için şuraya bakabilirsiniz.
24 Haziran 2017’de pazar gününün tatil olarak tanındığı yasanın kaldırılmasına karşı basın açıklaması yaptık. 1924’te kabul edilen Hafta Tatili Kanunu’nun kaldırılmasına karşı basın açıklamasını İstanbul Unkapanı’nda SGK önünde gerçekleştirdik. Detaylar burada.
B.Ü. Sosyal Bilimler Kulübü’nün düzenlediği 8. Emek Haftası kapsamında 11 Mayıs 2017, saat 7’de AKBANK grev ilanı sürecini anlattık.
1 Mayıs 2017’de Bakırköy’de alandaydık. “Hayatımızın gündemini hayatın gündemi yapacağız” başlıklı çağrı metnimizi şuradan okuyabilirsiniz.
27 Mart 2017’de Akbank grevinin engellenmesi üzerine Kadıköy Akbank şubesi önünde basın açıklaması yaptık. 20 Mart 2017’de toplanan Bakanlar Kurulu, grev kararının “ekonomik ve finansal istikrarı bozucu nitelikte” olduğunu söylerek grevi engellemişti. Basın açıklaması videosunu şuradan izleyebilirsiniz.
Ankara İşçi Hakları Derneği tarafından 22 – 23 Ocak 2017 tarihlerinde düzenlenen “Güvencesizlik ve Yoksulluk Kıskacında İşçi Hakları” gündemli sempozyumda biz de birşeyler söyledik. Videoyu şuradan izleyebilirsiniz.
16 Ekim 2016’da, 3 gün süren Eleştirel Psikoloji Sempozyumunun ikinci gününde Plaza Eylem Platformu etkinliklerinin duygusal katkısından bahsettik. Başka alanlardaki çalışmalarla kesişme imkanları aradık. Sunum metnine buradan ulaşabilirsiniz.
—————————————————
Erdem Aksakal’la kitabı üzerine konuştuk, öncesinde imzamızı bile aldık.
——————————————-
Moda sahilinde sohbet ettik, yeni katılımcılarımızla tanıştık, dinlendik.
——————————————————–
18 Haziran 2016 Yıldırım Şentürk ile şirketler dünyasının profesyonelleri çalışmasını konuştuk. Çalışma hayatımız üzerine konuştık.
——————————————————–
29 Nisan 2016, Kadıköy TAK, İşçi Forumuna katıldık.
30 Nisan’da iş cinayetlerine karşı Kadıköy dayanışma kermesinde dövizlerimizi yazıyoruz.
YAŞASIN 1 MAYIS! 1 Mayıs 2016, Saat 11.00’de Bakırköy metro istasyonunda buluştuk.
![]() ![]() ————————————————————————- 1 Mayıs 2015’te Levent’te buluştuk, Soma Holding önünde basın açıklamamızı okuduk. Günün haberini şuradan okuyabilirsiniz. ————————————————————————-
16 Nisan 2015 Hikayenin Kadın Hali (Açık Radyo)
31 Ocak 2015’te, Tümbelsen ve Psikososyal Travma Derneğinin davetlisi olarak İzmir’de, mobing panelinde sunum yaptık. 201428 Aralık 201 20 Aralık 2014 Maltepe işçilerini ziyaret ettik. —————————————————————————————————————- 2 Kasım 2014, Beşiktaş Halkevi’nde farklı toplumsal hareketlerle deneyimlerimizi paylaştık, deneyimleri dinledik. Daha önce, Ağustos 2014’te Gaziosmanpaşa Halkevinde benzer bir toplantıya katılmıştık. aynı şekilde dolu dolu bir buluşma oldu. 1 Kasım 2014, Kobane ile dayanışma kahvaltısı düzenledik. —————————————————————————————————————- Ekim 2014’te https://istenatildim.org/ sitesini açtık. Bu siteyle işten atılma sürecinde birbirimize destek olmanın yollarını geliştirmeyi, deneyimlerimizi paylaşmayı ve hak arama sürecinde çalışanların güçlenmesini hedefliyoruz. —————————————————————————————————————- 26 Eylül 2014, Cuma Torunlar İnşaat’ta yaşanan iş cinayeti sonrası iş cinayetlerine / tahribatına yol açan çalışma şartlarını Maslak’ta metro çıkışında, forum düzenleyerek konuştuk. Çağrı metnine şuradan erişebilirsiniz. —————————————————————————————————————- 29 Ağustos 2014, Cuma akşamı Karaköy Erik Ağacı Çay Bahçesinde Karanlık Çağ isimli filmi izledik. —————————————————————————————————————- 22 Ağustos 2014, Cuma akşamı Karaköy Erik Ağacı Çay Bahçesinde Office Space isimli filmi izledik. —————————————————————————————————————- 8 Ağustos 2014, Cuma akşamı Karaköy Erik Ağacı Çay Bahçesinde Costa Gavras’ın Ölümcül Çözüm filmini beraber izledik. —————————————————————————————————————- 27 Haziran 2014, Cuma akşamı Karaköy Erik Ağacı Çay Bahçesinde Costa Gavras’ın Capital filmini 40 kişi ile beraber izledik. —————————————————————————————————————- 22 Haziran 2014’te Birgünlük Festival’de tanışma standımızı açtık. —————————————————————————————————————- 25 Mayıs 2014 Maslak 1453’te meydana gelen iş cinayeti nedeniyle inşaat önünde, iş çıkışı basın açıklamamızı okuduk —————————————————————————————————————- 14 Mayıs 2014’te Levent, Soma Holding önünde yapılan basın açıklamasından sonra gelen haftada Soma Nöbeti gerçekleşti 16 Mayıs’ta Spine Tower’a yürüyüş yapıldı. 14 Mayıs 2014 Levent, Soma Holding Önüne Yapılan Çağrıda Okunan Metin: Basına ve Kamuoyuna Dün Soma’da yaşanan iş cinayeti, iş katliamı nedeniyle buradayız. Maden önünde bekleyen, kaybı olan insanların acısını paylaşıyoruz, çok üzgünüz. Çok öfkeliyiz. Nasıl bir savaştır ki bu, bu kadar çok insanın payına ölümlerin en dehşet vericisi düşüyor? Bu ölümleri önlemek bir savaşı önlemekten çok daha kolayken; sadece daha az açgözlülük bile nice işçinin yaşamasını sağlayacakken, bizim için suç ve suçlu ortadadır: yiyenler, başkasının etini, başkasının emeğini, başkasının lokmasını ve başkasının yaşamını yiyenler, emeğimizden sofra kuranlar. Yaşattıkları acıların hesabını verecekler. Televizyonlarda, gazetelerde gözümüzün içine baka baka vicdan gösterisi yapmayın, kaza süsü verilmiş cinayetlerin sebeplerini tartışmayın, acımızdan şerefsiz sofralarınıza ekmek düzmeyin. Bu ülkede insanların tesadüfen ölmediğini, tesadüfen yaşadığını biz biliyoruz. Sadece sırtımıza indirdiğiniz sopalardan, gözümüze soktuğunuz biber gazı kapsüllerinden öğrenmedik bunu. Yalnızca 2013′de 1235 işçi öldü. Tesadüfen değil, taammüden! Sorun anlatalım. Siz kulaklarınızı tıkasanız da biz bildiğiniz dilden anlatalım: İş kazalarında dünyada üçüncü, Avrupa’da birinci sıradasınız; her yıl en kalabalık ülke olan Çin’dekinden 8 kat fazla sayıda madenci iş cinayetiyle hayatını kaybediyor iş düzeninizde; İş düzeniniz, resmi rakamlarınıza göre yılda ortalama binden fazla çalışanın hayatına maloluyor; 2002 yılında 350 bin olan taşeron istihdamın resmi rakamlarınıza göre 2 milyona yaklaştı, gerçekte ise her iki işçiden biri taşeron firmalarda çalışıyor; 1 milyona yakın çocuğumuz işçi olarak çalışıyor, sadece 2013 yılı içinde en az 89 çocuğumuz çalışırken hayatını kaybetti; Gerekli önlemler alınmadığı için grizu patlamasında hayatını kaybeden maden işçileri için hükümetinizin en tepesindeki isim “ölüm bu mesleğin kaderinde var” dedi; Yine 30 maden işçisinin hayatına mal olan bir başka facia hakkında dönemin Çalışma Bakanı “fiziki olarak güzel öldüler” gibi yakışıksız ifadeler kullanabildi; Geçtiğimiz yılın başında Zonguldak Kozlu’da 8 madencinin öldüğü facia hakkında işverenin hayatını kaybeden her işçi için 3 bin TL bedel ödemesini öneren raporun altına Çalışma Bakanlığı İş Teftiş Kurulu’nuz imza attı; Soma’daki kömür işletmesinin sahibi Alp Gürkan’ın sözleriyle “Özel sektörün çalışma tarzının devreye girmesi”sonucu 2013 yılında 5 bin iş kazası yaşandı; Bu kazaların %90’ı maden kazası; Siz örgütlenmemizi istemedikçe, engelledikçe, suç gibi gördükçe biz ölüyoruz: Sendikasız taşeron işletmelerde yaşanan işçi ölümleri sendikalı işletmelerde yaşananlardan tam 28 kat daha fazla; Daha 15 gün önce mecliste Soma için araştırma komisyonu kurulması grup önerisi AKP’nin oylarıyla reddedildi. En basit önleyici tedbirleri maliyet olarak gördüğünüz için bin dereden su getiriyorken, bize kazadan, kaderden, kalkınmadan, ilerlemeden, enerjiden, ampüllerden bahsetmeyin: seri cinayetlerinizin hesabını vereceksiniz! Soma Holding, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik ve Enerji Bakanı Taner Yıldız hesap verecek. Plaza Eylem Platformu, işlediğiniz cinayetlerin takipçisidir. Bu ülkenin işçileri, memurları, emeklileri, öğrencileri, hepimiz takipçiyiz, unutmayacağız, unutturmayacağız ve affetmeyeceğiz. Sonunda siz de anlayacaksınız: yüzlerce işçinin madenlerinizde ölmesi kader değildir, cinayettir. Plaza Eylem Platformu 14.05.2014 —————————————————————————————————————- Geçen Haziranda umudumuz yeşerdi. Gezi direnişi beyaz yakalıların seslerini duyurmalarına olanak sağladı. Gezi Direnişi devamında iş yerlerinde forumlar, çağrı merkezi çalışanları sendikasının kurulması iyi haberlerdendi. Ama uzun soluklu mücadelede yapılacak çok işimiz var. Performansın işi yoğunlaştırmasına, işyerinde ayrımcılığa, sendikasızlaştırılmaya, güvencesiz çalışmaya, taşeron sistemine, kullan at istihdamına, işçi kiralamaya, mobinge, işçi sağlığının ve güvenliğinin hiçe sayılmasına, kıdem tazminatına göz dikilmesine, kreşsiz işyerlerine, emeklilik haklarıyla oynanarak kadınların iş gücüne katılımının kapatılmasına, gerçekleştirilemez hedeflere, fazla mesaiye, mezarda emekliliğe, hiçe sayıldığımız bu düzene itirazımız var. Emeğimizin ve çalışma hayatımız hukuksal düzenlemelerle baskı altına alınırken; yıllardır emeğin bayramını kutladığımız Taksim Meydanı’nın 1 Mayıs’ta emekçilere kapatılmasına itirazımız var. Akvaryumdan Okyanusa Plazalardan Meydanlara 1 Mayıs’ta Taksim’deyiz 2013Gezi Parkı Direnişi 31 Mayıs 2013’ten bugüne kamusal alanlarımızın talanına ses çıkarmak için Gezi Direnişini hem gezi parkında hem de plazalarda, iş yerlerimizde sürdürüyoruz. #direngezi
PEPBANK sunar: KEFİLSİZ, MASRAFSIZ, GERİ ÖDEMESİZ KIDEM TAZMİNATI KREDİSİ Duyduk ki bazı bankalar “vermeyiz” diyormuş! Hakkınız olanı bu sefer elinizden kaçırmayın! Hakkınızı korumak için asla yalnız kalmayın, PEP’e gelin.PLAZA EYLEM PLATFORMU, İŞVERENE VERDİĞINİZ BİR KREDİ OLAN KIDEM TAZMINATINIZI HATIRLATIYOR: – Emekliliğiniz* geldi ve işten ayrıldınız mı? – Askerlik nedeniyle işten ayrılıyor musunuz? – Sağlık nedeniyle işten ayrılıyor musunuz? – Evlilik nedeniyle işten ayrılan bir kadın mısınız? – İş şartlarınız işveren tarafından esaslı şekilde değiştirildi ve işten kendiniz mi ayrıldınız? – İşten mi çıkarıldınız? **KIDEM TAZMİNATI HAKKINIZ! Ödeme en son aldığınız brüt ücret üzerinden çalıştığınız her yıl başına bir aylık ücret tutarındadır (Dikkat: tavan ücret uygulaması vardır). Bir yılın üzerinde tam yılı tamamlamayan günler oransal olarak bu miktara eklenir. Kıdem tazminatı hesabına sigorta primi, işsizlik sigorta primi, yolyemek parası, ikramiye, yakacak-giyim yardımı, çocuk yardımı gibi parasal karşılığı olan her türlü düzenli ek ödemeler de eklenir. Binde 6,6 damga vergisi dışında kesinti yapılamaz. Tazminat ödemesi bölünemez ve nakit olarak ödenir. İşveren değişse de hak devam eder. İşçinin vefatı halinde iş sözleşmesi sonlanır, hakkı olan tazminat yakınlarına ödenir. Kıdem tazminatı, işverenin hediyesi değildir. Ücretin, ödenmesi sözleşme bitimine bırakılmış bir parçası gibidir. Kıdem tazminatı adeta işçinin işverene verdiği bir kredidir. KIDEM TAZMİNATININ KALDIRILMASINA İZİN VERMEYİN! İŞVERENE VERDİĞİNİZ KIDEM TAZMİNATI KREDİNİZİ GERİ ALMADAN GİTMEYİN! * 8 Eylül 1999’dan önce sigortanız başlamışsa, bu günden itibaren 3600 prim günü ve 15 yılı doldurduysanız, yaş sınırını doldurmasanız dahi işten ayrılıp birikmiş kıdeminizi alabilirsiniz. Anayasal çalışma özgürlüğünüz saklıdır, yaş sınırınızı çalışarak doldurabilirsiniz. ** “Ahlak ve iyi niyet” kurallarına uymamak gerekçesi ile çıkarılmadığınız takdirde geçerlidir (Ücretsiz izin, ücret indirimi ve kısa çalışma gibi şartlara zorlanamayacağınızı ve işveren kötü niyetle sizi suçladıysa, dava açabileceğinizi unutmayın) 2012 |
![]() |
![]() |
![]() |
16 Kasım 2012’de Deneyim Paylaşımı Atölyelerinin dördüncüsünü yaptık. Sonuçları en kısa zamanda paylaşacağız. Çağrı metnine Deneyim Paylaşımı Atölyeleri sekmesinden ulaşabilirsiniz. |
15 Kasım 2012 Dördüncü bültenimizi Plaza Postasını Maslak Bölgesinde dağıttık. |
10 Kasım 2012’de Semaver Kumpanya’nın Metot isimli iş görüşmeleri üzerine tiyatro oyununa toplu olarak gittik. Oyunun tanıtım metni:
“Bir şirketin toplantı odası; iş görüşmesine gelen dört kişi, tüm hünerlerini ortaya koyup,işi kapmak için gizem dolu çeşitli sınavlardan geçecekler. İspanyol Jordi Galceran’ın 2003yılında kaleme aldığı ve günümüz iş dünyasının acımasız yönlerini ortaya koyduğu bu oyun,yazarına dünya çapında bir ün getirdi.”
|
3 Ekim 2012’de hep birlikte Metod filmini izledik. Film bilgisi için buraya bakabilirsiniz. |
Ekim 2012’de Twitter’da sesimizi duyurduk #plazadaistemiyorum |
Ekim 2012’de beyaz yakalı yazar Sinan Sülün’le röportaj yaptık. |
7 Temmuz 2012′de Nacide Berber ‘beyaz yakalı yönetici kadınlarda femizm algısı’ üzerine tezini bizlerle paylaştı |
Temmuz 2012′de tatil ve izin haklarını konu edinen bildirileri plazaların önünde dağıttık.![]() |
10 Haziran 2012: İşyerinde baskı ve denetim mekanizmaları 2, bir işten çıkartma yöntemi olarak mobbing paneli, 10 Haziran 2012 Pazar günü, PEP, Todap, Biçda, DİSK, ÇMÇDER, Avukat Sendikası Girişimi, Kaç Bize Gel İnsiyatifi ve Yapı Yol Sen katılımı ile Elektrik Mühendisleri Odası Beşiktaş şubesinde gerçekleştirildi. PEP’in sunumlarına şuradan ve şuradan ulaşabilirsiniz. |
1 Haziran 2012‘de Banksen ve ÇMÇDER’den arkadaşlarımızla, toplu olarak Yaka Beyaz tiyatro oyununu izledik. |
![]() |
17 Mart 2012‘de beraber, Aksine Tiyatronun sahneye koyduğu Sevgili Pazartesilerim isimli oyuna gittik. |
16 Mart 2012 ilk bültenimiz Plaza Postasını Maslak Bölgesinde dağıttık. |
23 Şubat 2012’de Oyunbaz Tiyatro ekibi, Plaza Eylem Platfromu için “Ekmek Parası” oyununun özel gösterimini yaptı. Gösterim sonrası bir söyleşi gerçekleştirildi. Etkinlik metnini buradan okuyabilirsiniz.
2011 |
16 Aralık 2011’de; Boğaziçi Üniversitesi Starbucks İşgalini ziyaret ettik. Ziyaretimizde paylaştığımız metni buradan okuyabilirsiniz. |
27 Kasım 2011’de Deneyim Paylaşımı Atölyemizin üçüncüsünü gerçekleştirdik. Konumuz “Emeğin ölçülmesi ve Performans” idi. Rapora Deneyim Paylaşımı Atölyeleri sekmesinden ulaşabilirsiniz. |
18 Ekim 2011’de Banksen’den iş hukuku eğitimi aldık. |
1 Ekim 2011, Cumartesi, “Boşuna mı Okuduk” kitabının yazarlarındanTanıl Bora söyleşisini Çağrı Merkezi Çalışanları Derneği ile birlikte düzenledik. Etkinliğin haberini buradan okuyabilirsiniz. |
10 Eylül 2011’de MSGSÜ Sosyolojik Araştırmalar Kulübü’nün düzenlediği kampta öğrencilerle kariyer ve iş hayatı konularını konuştuk. |
![]() |
28 Mayıs 2011’de Deneyim Paylaşımı Atölyemizin ikincisini gerçekleştirdik. Konumuz “Endişe”ydi. Rapora Deneyim Paylaşımı Atölyeleri sekmesinden ulaşabilirsiniz. |
23 Nisan 2011‘de Deneyim Paylaşımı Atölyemizin ilkini gerçekleştirdik. Konumuz “Gizlilik”‘ti. Rapora Deneyim Paylaşımı Atölyeleri sekmesinden ulaşabilirsiniz. |
9 Nisan 2011‘de Makina Mühendisleri Odasında Bölge belgeselini izledik. |
2 Nisan 2011‘de Deneyim Paylaşımı Atölyesi için fikir alışverişi yapmak üzere beraber kahvaltı yaptık. |
18 Mart 2011, Casper işçilerine destek için Maslak’ta bildiri dağıttık. Bildiri metnini buradan okuyabilirsiniz. |
30 Ocak 2011; Tiyatro Boğaziçi’nin kendisi de çalışan olan oyuncularının sahneye koyduğu Şirket Hikayeleri oyununu beraber izledik. Bu oyunu herkese tavsiye ederiz. Gündelik hayatta yaşayıp giderken dile dökemediklerimizi hem dile, hem bir tiyatro oyununa başarı ile dökmüşler. Oyunun tanıtımı için şuraya bakabilirsiniz. |
201030 Aralık 2010; Yılbaşı mesajımızı Maslak plaza bölgesinde sabahın erken saatlerinde dağıttığımız broşürle paylaştık. |
1 Mayıs 2010’da “Akvaryumdan Okyanusa Plazalardan Meydanlara” pankatımızla Taksim meydanındaydık. |
17 Ocak 2010 TEKEL MİTİNGİPlaza Eylem Platformu ve Çağrı Merkezi Çalışanları Derneği olarak Tekel işçilerine destek amacıyla 17 Ocak’ta Ankara mitingine katıldık. Bizimle beraber onlarca otobüs İstanbul’dan yola çıktı. Çalışanların hak mücadelesinde elde edilecek kazanımların tüm işçi sınıfının kazanımı olacağı fikriyle yoldaydık.Şu anda kendileri de taşeronlaştırmaya karşı direnişte olan itfaiyeciler, kamu çalışanları, toplumsal muhalefet hareketleri de seslerini Tekel işçilerinin sesine katmak için oradaydı. Ankara’ya vardığımızda göz alıp alabildiğince büyük olan kalabalığa karıştık ve sesini yükseltmenin coşkusuna kendimizi bıraktık.Onlar günlerdir evlerinden uzak, Ankara soğuğunda kadınlı erkekli sokaktaydılar. Maruz kaldıkları süreç birçok kamu çalışanını da ilgilendiriyor. Emeğin taşeronlaştırıldığı, çalışanın insan değil, sermayenin istediği şartlarda oradan oraya koyulan, eskidiğinde atılan bir makine parçası olarak görüldüğü bir sürecin ise hepimizi ilgilendirdiğini biliyoruz. |
13 Ocak Çarşamba 2010, Dünya Kentlerine Karşı Emeğin Mekanları Seminerini DüzenledikKonuşmacı: Yrd. Doç. Dr. Yıldırım Şentürk (Mimar Sinan Güzel Sanatlar Ü., Sosyoloji Bölümü)Seminer Tarihi: 13 Ocak Çarşamba 2010, Saat: 19:30Yer: Makine Mühendisleri Odası
Adres: Katip Mustafa Çelebi Mah. İpek Sokak No:9/2 – Beyoğlu |
Ocak, 2010, Taşeronlaştırılan İtfaiye İşçilerine Dayanışma ZiyaretiİBB kendi bünyesinde faaliyet yürüten itfaiye teşkilatını taşeronlaştırmaya 2005 yılında, ürkek bir adımla başladı. İtfaiye teşkilatını İBB’nin kendi bünyesinde faaliyet yürüten BİMTAŞ A.Ş.’de taşeronlaştırdı.BİMTAŞ A.Ş. itfaiyecileri “belirli süreli iş sözleşmesi” ile işe aldı böylece itfaiyeciler her an kapı önüne konulabilecek güvencesiz ve geçici işçiler haline geldi.İtfaiyecileri harekete geçirecek darbe ise yine İBB’nin kendi iştiraki olan BİMTAŞ A.Ş.’den geldi. Firma 2010 yılı ihalesini kaybetmesi üzerine, 898 itfaiyecinin işine son verdi.Bunun üzerine itfaiyeciler 16 Aralık’ta “İstanbul Uyuma İtfaiyene Sahip Çık” sloganıyla Saraçhane Parkı’nda basın açıklaması yapmak istedi, polis itfaiyecilerin üzerine basınçlı su sıktı.
İtfaiyeciler yılmadı 25 Aralık’ta Saraçhane Parkında demokrasi güçleriyle dayanışmak için mütevazi bir çadır kurdu. Kimin tarafından gönderildiği ve nereden geldiği bilinmeyen şahıslar yine rahat durmadı geçtiğimiz cumartesi akşamı saat 24.00 sularında itfaiyecilerin kaldığı çadıra saldırdı. Birçok itfaiyeci yaralandı.Saldırının hemen ertesi günü (10 Ocak) itfaiye işçileri ile dayanışmak itfaiyecilerin açtığı demokrasi çadırını ziyaret ettik. |
200927 Ekim 2009, Çağrı Merkezi Ödül Töreni PEP olarak 27 Ekim 2009, 19:30’da Lütfi Kırdar Kongre Merkezi Çağrı Merkezi Ödül Töreni akşamı Çağrı Merkezi Çalışanları Derneğinin, çalışanların haklarını hatırlattıkları basın açıklamasındaydık. |
25 Kasım 2009; KESK’İ DESTEKLİYORUZ-25 KASIM 2009’DA HAYAT DURACAKBiz ofis işçileri olarak KESK’in toplu sözleşme ve grev hakkı için örgütlediği 25 Kasım grevine destek veriyoruz.Örgütlenme çabası içinde olan ofis çalışanları olarak, çalışanların her bir kesiminin edindiği kazanımın diğerleri için de kazanım olduğunu, birleşe birleşe büyüyeceğimizi ve hayatımızın iplerini ellerimize alabileceğimizi biliyor, daha kuvvetli bir sınıf mücadelesi için safları sıklaştırıyoruz.KESK’in 25 Kasım’da Hayat Duracak etkinliğine vereceğimiz destek ile o gün hayatın durup işçilere kulak verilmesine katkıda bulunacağız ve rapor alıp işe gitmeyeceğiz.Mücadelede ortaklık ve örgütlülük toplu sözleşme hakkı, demokratik çalışma yaşamı, insanca yaşayacak bir ücret, herkese güvenceli iş hakkı ve kriz kurbanı olmayı reddetme gücü getirecektir.SINIF MÜCADELESİNE EL VER!PLAZA EYLEM PLATFORMU |
20 Ekim 2009, IBM Önünde Protesto Sendikal Özgürlük Hareketi isimli oluşum, IBM Türk Limited şirketinin önünde hem IBM yönetiminin örgütlenme karşıtı tutumlarını protesto etti, hem de Sendikaları örgütlenme mücadelelerini sahiplenmeye çağırdı. Dün IBM önünde tarihi bir gün yaşandı. Sendika mücadelesi yürüten IBM, Entes, Sinter Metal, Esenyurt Belediyesi, ATV, Kurtiş, Topkapı işçileri gibi direnişteki işçiler; Sendikal Özgürlük Hareketi, Demokrasi İçin Birlik Hareketi, Plaza Eylem platformu, Direnişteki işçiler platformu gibi emeğin haklı mücadelesini destekleyen örgütlenmeler ve bir çok sendikalardan yetkililerinin katıldığı 60 kişi bir eylem gerçekleştirildi. |
6 Ekim 2009, IMF VE DÜNYA BANKASINA KARŞI BİRLİKTEYİZ!Paranın ticaretini yapanlar kağıt üzerinde rakamları ve ceplerini dolduran faiz kazançlarını sayarken bize düşen maaşımızın hiçbir şeye yetmemesi, tazminatsız işten atılma, gittikçe daha çok sermayeye teslim edilen sağlık ve eğitim gibi temel toplumsal ihtiyaçlar, esnek iş gücü piyasasında savrulmak, sendika düşmanlığına maruz kalmak, kayıt dışı çalışmak, can güvenliğinin hiçe sayıldığı iş ortamları, ranta sunulmuş mahallemizden sürülmek, hayırseverliğe teslim kırsal ve kentsel yoksulluğa mahkum olmaktır.Borç ve sermaye hareketlerini güvenceye alan IMF ve Dünya Bankası gibi kurumlarının iyi eğitimli yöneticileri her şeyin fiyatını bilmektedirler. İlk gözden çıkarılacaklar kamu varlıkları, tarımsal destekler, kıdem tazminatları, iş güvencesi, toplumun gelişmesini sağlayacak temel hizmetlerdir. Asla dokunmadıkları ise kârı insanın önüne koyan anlayıştır.
Devletin ekonomideki yerini küçültmeyi önerenler tavsiyelerinin uygulanması için devletin baskı mekanizmalarının büyümesini önermektedirler. Şiddetin yüzünü grevlerde, 1 Mayısta, borç yüzünden artan intiharlarda gördük. Bu yüzden IMF ve Dünya Bankasına var gücümüzle defol demek için sokaktayız! Kâr değil insan!IMF KARŞITI BASIN AÇIKLAMASI 6 EKİM 2009 IMF ve Dünya Bankası’nın 6-7 Ekim toplantılarını İstanbul’da gerçekleştirmeleri üzerine hazırladığımız bildirileri toplantı günleri öncesinde Maslak plaza bölgesinde işine gitmekte olan çalışanlarla paylaştık. Sabah saatlerinde başladığımız dağıtım kısa süre içerisinde bildirilerin tamamen paylaşılmasının ardından sona erdi ve biz ofis çalışanları da daha sonra kendi işlerimize dağıldık. IMF ve Dünya Bankası politikalarının kamu harcamalarını kısma kapsamında kıdem tazminatlarının kaldırılması yönündeki tavsiyeleri biz çalışanları doğrudan etkilediğinden mesele başkalarının sorunlarına kulak vermenin daha ötesinde bizim de derdimiz oldu. Ertesi gün çeşitli demokratik kitle örgütleri, meslek odalarının Taksim meydanında düzenlediği basın açıklamasına katıldık. Basın açıklaması biter bitmez maruz kaldığımız biber gazı bombardımanı aslında kıdem tazminatlarımızı ellerinde tutanlarla mücadelenin ne kadar zor olacağı konusunda ciddi bir işaret oldu. |
Haziran, 2009, Ekart direnişinin 1. yılında Kanyon Önünde Basın Açıklamasına Katıldık. |
13 Mayıs 2009, “Mobbing sistemli bir işkencedir”, Mayıs 2009Özellikle birarada, ofis ortamı içerisinde çalışanlar arasında sıkça rastlanan mobbing (psikolojik taciz), bir seminer konusu oldu. Son aylarda kazanılan davalarla da görünürleşen konu, Plaza Eylem Platformu tarafından düzenlenen bir seminerde 13 Mayıs akşamı Makine Mühendisleri Odası’nda ele alındı. |
8 Mart 2009, Vodafone’da İşçi Kıyımı; 2800 işçinin çalıştığı Vodafone’da 5 Martta 260 işçi işten çıkarıldı. Vodafone’da yaşanan işçi kıyımına karşı, 6 Martta Maslak’taki Plaza önünde eylem yapıldı. “Plaza Eylem Platformu” tarafından gerçekleştirilen basın açıklamasında, beyaz yakalı işçilere karşı yürütülen adaletsiz uygulamalara son verilene kadar yılmadan mücadele edileceği duyuruldu. Eyleme işten atılan birkaç Vodafone işçisi, IBM temsilcileri, İMKB temsilcileri, ATV grevcileri, Çağrı Merkezi Çalışanları Derneği, Bank-Sen ve DİSK yöneticileri katıldı. |