Milletvekili Süleyman Girgin, 22 Ekim 2019’da Plan ve Bütçe Komisyonu’nda 200 bin dolayındaki banka çalışanlarının sorunlarını, uygulanan mobing ve performans baskısını, tehdit ve baskı altındaki çalışma şartlarını ve çözüm önerilerini aktardı. Girgin, mobbing raporumuza da referans verdi. Raporumuzu altta bulabilirsiniz.
Finans sektöründe yönetim stratejileri, psikolojik bir şiddet olan mobbing’e zemin hazırlamakta ve mobbing’çiyi teşvik etmektedir. Bu yönetim şeklinin banka çalışanları arasında, son zamanlarda yaşanan ciddi sağlık kayıpları ve ölümlerin sorumlusu olduğuna dair kuvvetli şüpheler oluşmaktadır. Çünkü bankalarda satış baskısı, cezasızlık ve kara liste uygulamaları ardından zincirleme sağlık yitimi yaşanmaktadır.
1. Yönetim stratejisi 1 – Hedef temelli yönetim (MBO-Management by object) ile satış baskısı: Bu sistem çalışanları tüketme temelli olarak işletti. Sistemin temel amacı, çalışma etkinliğini sonuç odaklı olarak ölçülebilir kılmaktır. Bu yöntem sürece değil sonuca odaklanır. Çalışanların performansı ile bankanın kârı arasında doğrudan bir ilişki kurulur. İyi bir çalışan her ne kadar bankanın değerini artıracak çalışmalar yaptığını düşünse de, sonunda kendisinden sadece kaç liralık satış yaptığı sorulacaktır. Sistemde hedef tayinleri yukarıdan aşağıya doğru, genel müdürden bölge müdürlerine, şube müdürlerine ve çalışanlara doğru gerçekleşir. Bunun yanı sıra, bankadaki herkese, görev tanımları içinde kredi satışı olmayan güvenlik görevlilerine bile “satış hedefi” verilebilir. Türkiye’de artan beyaz yakalı işsizliğiyle birleşince performans, baskı ve tehdit altında çalışmanın adı olmuştur. Satış hedefi sonunda yöneticilere söz verilen büyük primlerle yöneticilerin çalışanlara karşı daha baskıcı olması sağlanır. Performans sistemi ödüllendirme vaadi ile yerleştirilmiş ancak cezalandırma aracı olmuştur. Bu durum bankalarda hedef temelli değil “mobbing temelli yönetim” sisteminin olduğunu düşündürmektedir.
2. Yönetim stratejisi 2 – Cezasızlık: Çalışanların üzerinde baskı uygulayan ve mobbing yapan yöneticilere, satış rakamları yüksek olduğu sürece hiçbir şey yapılmaz. Bunun en acı örneklerinden biri Nadide Kısa’nın hayatını kaybetmesi ve sonrasında gelişen süreçte ortaya çıkmıştır. Nadide Kısa, yetkin bir çalışandır. Uzun süre şube müdürünün mobbingine maruz kalmıştır. Maaşı düşürülmeden daha düşük statülü ama emek-yoğun bir göreve getirilmiştir. Buna bankacılar arasında “tenzilirütbe” adı verilir ve bir değersizleştirme ve mobbing aracı olarak yaygın bir şekilde kullanılır. Nadide Kısa, yakınlarına bu durumun kendinde yarattığı sorunları anlatamaz, yeni yerinden memnun olduğunu söyler, ama bankacı arkadaşlarına yaşadığı mobbingi anlatır. Nadide Kısa, beyin kanamasından hayatını kaybetti. Bankalarda, son birkaç yılda, çalışanlarda genç yaşlarda kalp krizi, beyin kanaması ve kanser gibi çoğunlukla stresle ilişkili görülen ciddi sağlık kayıpları ve çalışan ölümleri yoğun bir şekilde gerçekleşmiştir.
Nadide Kısa’nın ölümünün ardından mobbingçi müdürü, başka ve merkezi, başka bir şubeye gönderilmiştir. Bu atama bir cezadan çok taltif niteliğindedir. Mobbing’çi müdür, yeni şubede de iki kişiye mobbing uygulamış, bir çalışan uğradığı hakaretin ardından şube içinde baygınlık geçirerek hastaneye kaldırılmıştır. Banka yönetimi, satış rakamları çok yüksek olan müdürün mobbing yapmasına göz yummuş, üstelik merkezi bir şubeye göndererek adeta ödüllendirmiştir. Banka yönetimi toplumsal baskı ardından, mobbing yapan “başarılı” yöneticiyi görevden alarak sadece kendisini bir dertten kurtarmayı seçmiştir. Oysa, satış oranlarının yüksekliğiyle mobbing arasındaki ilişkinin anlaşılması gerekmektedir. Çalışma koşullarının insanileşmesi ve mobbinge yönelik cezasızlığın son bulması gerekmektedir. Bankalar bu konuda hiçbir adım atmamıştır.
3. Yönetim stratejisi 3 – Referans kirliliği ve “kara liste”: Mobbing, işi bırakmakla yakanızı bırakmaz. Banka çalışanı iken mobbinge uğrayıp işten çıkarılan veya kuruma dava açmış olan çalışanlar finans sektöründe iş bulamamaktadır. İş görüşmelerine giden çalışanların bilgileri, usulsüz olduğunu düşündüğümüz yollarla sektördeki firmalarla paylaşılmakta ve YKB tarafından çalışanlara olumsuz ve “kirli” referans verilmektedir. Mobbing sırasında Bu durumun kendisi de mobbing tehditlerinde doğrudan kullanılmakta, çalışanlara “bir daha iş bulamayacakları” tehdidi yapılmaktadır.
4. Yaygın mobbing yöntemleri: Bankalarda artık sistematikleşmiş mobbing temelli yönetim teknikleri aşağıda sıralanmıştır.
5. Toplumsal bedeller, zincirleme sağlık yitimi koşulları: Banka çalışanları mobbinge maruz bırakılarak ruhsal ve bedensel olarak tahribata açık hale getirilmektedir. Fiziksel sağlıklarını yitirdiklerinde satış oranları düşme eğilimi gösterir, bu düşüşten dolayı yetersiz hissettirilerek ve üzerlerindeki baskı artırılarak ruh sağlıkları zedelenir. Bu kısır döngü, çalışanı tümüyle tüketene kadar ilerler. Çalışanlar arasında duygu durumu düzenleyici ilaç kullanımı fazlasıyla yaygındır. Çalışanlar bazen sağlık desteği bile almaksızın antidepresan kullanmaya başlamaktadır. Çünkü baskıyla başa çıkmakta zorlanırlar ve birbirlerinden bunun yöntemlerini öğrenmeye çalışırlar. Çalışanlar çeşitli düzeylerde fiziksel ve ruhsal sağlık kayıplarıyla karşı karşıyadır. Basına yansımış vakalar:
6. Talepler: İş barışı sağlanmadıkça mobbing, ayrımcılık ve psikososyal riskler azaltılamaz. Bunun için taleplerimiz:
EK:
Bazı YKB çalışanları ile röportajlarımız:
“Kendinize saldırmanızı sağlıyorlar” – %42 engelli hale gelen H.Ü. anlatııyor:
Ne Malum”cu Patronlar | İş Arkadaşı Zübeyde Güngör, Nadide Kısa’yı Anlatıyor